B1 vitamini, B kompleksinin tüm vitaminleri gibi suda çözünen bir vitamin olup vücutta depolanmadığı için günlük olarak alınması gerekir. Tiamin sayesinde üretilen enerji beyin, sinir sistemi, kas, kalp ve mide-bağırsak fonksiyonlarında önemli rol oynar.
B1 vitamini, B kompleksinin tüm vitaminleri gibi suda çözünen bir vitamin olup vücutta depolanmadığı için günlük olarak alınması gerekir. Tiamin sayesinde üretilen enerji beyin, sinir sistemi, kas, kalp ve mide-bağırsak fonksiyonlarında önemli rol oynar.
B2 vitamini, diğer B grubu vitaminleri gibi doğal olarak bazı besinlerin içerisinde bulunur. Temelde görevi vücuda alınan protein, yağ ve karbonhidratların yıkımına yardımcı olarak vücut için gerekli olan enerjinin üretilmesi sürecine katılmaktır.
Niasin olarak da bilinen B3 Vitamini, sekiz B vitamininden biridir. Yediğimiz yiyeceğin enerjiye dönüştürülmesinde rol oynar. Vücudun protein ve yağ kullanmasına yardımcı olur ve cildi, saçı ve sinir sistemini sağlıklı tutar.
Beyin gelişimi, sinir sistemi, hormonal yapı, bağışıklık sistemi ve ruh halini iyileştirme gibi önemli görevler üstlenen B6 vitamini, serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin üretimini sağlamakla birlikte, kırmızı kan hücrelerinin oluşumunda rol alıp, kansızlığı önlemede kilit role sahiptir.
Biotin doku oluşumunu ve yenilenmesini destekler. Saç, cilt ve tırnak oluşumu için temel protein olan keratin üretiminde görev alır. Bu sebeple biotin cilt, saç ve tırnak sağlığı için önemli bir vitamindir. Biotin eksikliği saçların güçsüzleşip dökülmesine, tırnakların kırılgan olmasına neden olabilmektedir.
Folik asit kemik iliğinde beyaz ve kırmızı kan hücrelerinin üretilmesinde etkilidir. Kırmızı kan hücreleri kanda oksijen taşınmasında, beyaz kan hücreleri ise vücut savunmasında görev alması da folik asit yararları arasında sayılabilir.
Ek olarak vücudun yağ ve glikojen depolarının sağlıklı olmasına katkı sağlar. B9 vitamini; özellikle gebelerde bebeğin sağlıklı fiziksel ve zihinsel gelişimine pek çok faydaları vardır. Diğer yandan bu vitamin kalp krizi ve felç riskinin azaltılmasında önemlidir.
B12 vitamini (kobalamin), vücudun kan ve sinir hücrelerini sağlıklı tutma, DNA yapımına yardımcı olma, kemik yanı sıra saç, cilt ve tırnak sağlığını destekleme ve yorgun ya da zayıf hissetmeye neden olan megaloblastik aneminin önlenmesine yardımcı olur.
C vitamini, yaraları iyileştirmeye, dişleri, cildi ve kıkırdağı onarmaya ve korumaya yardımcı olur. C vitamini ayrıca bir antioksidan olarak, vücutta belirli kanserleri ve kalp hastalıklarını önlemeye veya geciktirmeye yardımcı olur, sağlıklı yaşlanmayı desteklemeye yardımcı olabilecek serbest radikallerle savaşır.
Vücutta doğru seviyede D vitamini, yeterli kalsiyum ve fosfora sahip olmak, güçlü kemikler oluşturmak ve korumak açısından önem taşır. D vitamini, raşitizm gibi kemik bozukluklarını tedavi etmek ve önlemek için kullanılır.
Yağda çözünen vitaminlerden bir tanesi olan E vitamini; cilt sağlığı, göz sağlığı ve hormonal düzen gibi pek çok alanda önemli görevlere sahip olan bir besin ögesidir. Aynı zamanda antioksidan özelliği bulunan vitaminlerden bir tanesi olan E vitamini bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde de oldukça etkilidir.
Krom, vücut için gerekli olan, insülin hormonunun işlevselliğine katkıda bulunan ve karbonhidrat, protein, yağ metabolizmasında etkilere sahip bir mineraldir. Kromun, diyabeti olan bireylerde, kilo verimini desteklediği ve kan şekeri kontrolüne yardımcı olarak kullanılabileceği ileri sürülmektedir.
İnsan vücudu için gerekli olan pek çok mineralden biri olan demir, oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobin (HGB) üretimi için kullanılır. Demir seviyesinin düşük olması kırmızı kan hücrelerinin yeterince oksijenlenememesine ve dolayısıyla daha az üretilmesine yol açar.
İyot minerali, enerji metabolizması başta olmak üzere vücutta pek çok önemli göreve sahiptir. Tiroid hormonları arasında yer alan tiroksin ve triyodotironinin önemli bir bileşenidir. Tiroid hormonları protein sentezi gibi vücutta gerçekleşen birçok biyokimyasal reaksiyonu düzenler.
Bakır, beyne enerji sağlamaya yardımcı olan, beynin savunma sistemine yardımcı olan ve vücuda sinyal ileten enzimler tarafından kullanılmaktadır. Bakır eksikliği ise Alzheimer hastalığı gibi beyin gelişimini engelleyen veya öğrenme ve hatırlama yeteneğini etkileyen hastalıklarla ilişkilendirilmiştir.
İnsan vücudunda 300’den fazla enzim reaksiyonunda yer alan magnezyum, kas ve sinir fonksiyonu, kan şekeri seviyelerinin ve kan basıncının düzenlenmesi ve protein, kemik ve DNA yapımı, enerji üretimi ve bağışıklık sistemini desteklemek dahil olmak üzere vücuttaki birçok süreçte önemli rol oynar.
Molibden, başlıca mineraller kadar çok tanınmasa da normal vücut fonksiyonlarının sürdürülmesi için son derece önemli bir mineraldir. Proteinlerin ve genetik materyallerin işlenmesinde rol oynayan molibden minerali, vücudun toksik maddeleri parçalamasına da yardımcı olur.
Manganez vücutta kalsiyum emilimi, kan şekeri regülasyonu, yağ ve karbonhidrat metabolizması, normal beyin ve sinir fonksiyonu, kemiklerin, seks hormonlarının ve bağ dokularının oluşumunda rol oynayan temel bir mineraldir.
Selenyum, vücut önemli bir mineral olup birçok biyolojik süreçte önemli rol alır. Doğada ise daha çok toprak ve su yoluyla alınan selenyum, vücutta antioksidan olarak işlev görür, hücrelerde oksidatif stres oluşumunu engellemede yardımcı olur.
İnsan vücudundaki kalsiyumun yaklaşık olarak yüzde 99’u kemiklerde ve dişlerde bulunur. Kalsiyumun görevleri çok fazladır. Kalsiyum, kemiklerin büyümesi, gelişmesi ve bakımı için gereklidir. Kalsiyum, çocuklarda büyüme sırasında kemik gelişimine katkıda bulunur.
Bağışıklık sistemi ve metabolik faaliyetlerde önemli görev üstlenen çinko, erişkin bireylerde toplam miktarı 2 g olarak tahmin edilmektedir. Bunun %80′ den fazlası kemik, kas, saç ve deride bulunmaktadır. Güçlü bir sinir sistemi ve bağışıklık sistemi için vücuda yeteri kadar çinko alımı sağlanmalıdır.
Omega–3 yağ asitlerinin sağlığı pek çok faydası bulunmaktadır. Kalp ve damar sağlığını korur, trigliserit düzeylerinin azaltır, iyi kolesterol olarak bilinen HDL’yi artırır, kalp krizi ve felç gibi riskini azalmasına yardımcı olur, yüksek tansiyonu önler. Omega–3 yağ asitlerinin antiinflamatuar etkisi bulunur.
Omega–3 yağ asitlerinin sağlığı pek çok faydası bulunmaktadır. Kalp ve damar sağlığını korur, trigliserit düzeylerinin azaltır, iyi kolesterol olarak bilinen HDL’yi artırır, kalp krizi ve felç gibi riskini azalmasına yardımcı olur, yüksek tansiyonu önler. Omega–3 yağ asitlerinin antiinflamatuar etkisi bulunur.